2 Ağustos 2012 Perşembe

Bir Bardak Yalnızlık

Sonra bir bardak yalnızlık koydu bardağıma ve ''İÇ'' dedi.Karşı gelemedim içtim.

Sessizdi öylesine sessizdi ki tüm kelimelerimi hafızamdan silmiş beni karanlığna bürümüştü.Savunmasızdım ve aşıktım.Beynime her bir gülümsemesiyle tecavüz ediyordu.Hoşuma giden bir tecavüz.Tanrıyı kafamdan silmiş Tanrıçam olmuştu.

En güzel maviler bizimdi ve en ateşli kırmızılarda.Hiç kimsenin bilmediği şarkılar söyler bir gece lambasının altında saatlerce öpüşürdük.Sen son sigarımızı yakar ben ikinci fırtta sana verirdim.Ve tüm cihangir bizim olurdu.Boş kimsesiz bizimle dolu.Ansızın bastıran kelimelere bürürdük birbirmizi acıtmadan incitmeden sevişerek.

En sevdiğindi beyaz koltuk bense köşemden seni bir kenarda izler dururdum.Yağmurda başka bir hâl alırdı yüzün.Kalbin daha durgundu.Ama sen yine en güzeldin.Aşıktım.

Ve bir gün bir bardak koydun.Hadi iç dedin.Baktım öylece sana saatler geçti aylar geçti yıllar geçti.

Bir bardak yalnızlık koydun önüme
Bir bardak aşk
İçtim yudum yudum.
Bana mısın demedim.

Sonra bir bardak terkediliş koydun kapımın eşiğine
Ne gelen oldu ne de seven

Bir bardak yalnızlık döktü üzerime
Ne sevebildiğim oldu ne sarılabildiğim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder